Seboreik Dermatit Nedir?
Seboreik egzama olarak da adlandırılan seboreik dermatit, çok yaygın ve hafif bir cilt hastalığıdır. Bu dermatit formu, çok sayıda yağ bezi içeren cilt bölgelerinde ortaya çıkan kronik bir enflamasyondur.
Seboreik dermatit bulaşıcı bir hastalık değildir ve kötü kişisel hijyen belirtisi değildir. Lezyonlara dokunmak sizi hasta etmeyecektir. Bu egzama, sağlığınızı önemli ölçüde etkilemez, ancak kaşıntı nedeniyle rahatsız edici olabilir. Lezyonlar ayrıca yüzde olduğu gibi vücudun görünür kısımlarında ortaya çıktıklarında da utanmaya neden olabilir.
Seboreik dermatit, soyulabilen kırmızı kaşıntılı lekelerle birlikte döküntü benzeri deri lezyonları ile karakterizedir.
Lezyonlar genellikle saçlı deri, yüz, göğüs bölgesi, kulak kanalı ve sırt gibi ciltte yağ üretimi yüksek bölgelerde ortaya çıkar. Saç derisini etkilediğinde kepek üretimi en yaygın belirtilerinden biridir. Seboreik egzama dünya nüfusunun yaklaşık %20’sini etkiler, ancak sadece %3 deri lezyonları klinik olarak ilişkilidir. Erkekler kadınlardan daha fazla etkilenir. İki görülme sıklığı olan bir hastalıktır: yaşamın ilk yılında ve ergenlikten sonradır.
Lezyonlar ilk kez ortaya çıktığında, kronik bir hastalık haline gelir ve on yıllar boyunca lezyonların kötüleşme dönemleri, ardından semptomlarda büyük iyileşme ve kaybolma görülür.
Nedenleri
Seboreik dermatitin nedenleri tam olarak anlaşılmamıştır. Bunun tam olarak yağ bezlerinin bir hastalığı olmadığını ve etkilenen hastaların bu bezler tarafından sebum (yağlılık) üretiminde mutlaka bir artışa sahip olmadıklarını biliyoruz. Bununla birlikte, sebasöz bezler açısından zengin cilt alanları için seboreik dermatit tercihi, bu yapıların hastalığın patofizyolojik sürecinin bir parçası olduğunu gösterir.
Günümüzde en çok kabul gören teori, yağ bezlerinin ve bunların ürettiği yağın seboreik dermatitin oluşumunda etkili rol oynadığı şeklindedir.
Malassezia mantarı ölü deri kalıntıları ile beslenir ve sebum üretimi daha yüksek olan bölgeleri tercih eder. Bununla birlikte, Malassezia’nın seboreik dermatitin kökeninde yer aldığına dair doğrudan bir kanıt olmadığı unutulmamalıdır. Bu mantar, cildin normal mikrop florasının bir parçasıdır ve birçok insanda kolaylıkla bulunabilir. Ek olarak, seboreik dermatiti olan hastaların, hastalığın en şiddetli formlarında bile ciltlerinde mutlaka daha büyük bir Malassezia mantarı popülasyonuna sahip olmaları gerekmez.