Gündem

Eve Geç Gelen Ergene Nasıl Davranmalı?

Ergenlik dönemi, hem çocuk hem de ebeveynler için çalkantılı ve zorlayıcı bir geçiş sürecidir. Bu dönem insan yaşamında önemli bir geçiş evresidir ve yalnızca fizyolojik değişimleri değil, duygusal ve psikolojik değişimleri de beraberinde getirir. Ergenlerin eve geç gelmesi, bu dönemde ailelerin en sık karşılaştığı sorunlardan biridir. Bu davranışın ardında yatan nedenler çok katmanlıdır ve doğru yaklaşımla ele alınması, hem ergenin sağlıklı gelişimi hem de aile huzuru açısından kritik öneme sahiptir.

Bu kapsamlı rehberde, eve geç gelen ergene nasıl davranılması gerektiğini, bu davranışın altında yatan nedenleri, etkili iletişim stratejilerini ve sınır koyma yöntemlerini detaylı şekilde ele alacağız.

Bu Yazımızda Neleri Anlattık?

Ergenlik Dönemini Anlamak: Temel Bilgiler

Ergenlik Nedir?

Ergenlik tipik olarak geç çocukluk döneminde başlar ve ortalama olarak kızlar 10-11 yaşlarında, erkek çocuklar ise 11-12 yaşında ergenlik çağına adım atar. Bu süreç dört veya beş yıl sürebilir ve üç ana evreye ayrılır: erken ergenlik, orta ergenlik ve geç ergenlik.

Ergenliğin Psikolojik Özellikleri

Beyin gelişimi ve karar verme: Ergenlik dönemi, beyin gelişiminin hala sürdüğü bir evredir. Beynin karar vermekten, duyguları yönetmekten ve davranışları ketlemekten sorumlu frontal lob gelişmeye devam eder. Bu durum, ergenlerin neden bazen dürtüsel davrandığını, risk aldığını ve kararlarında detayları gözden kaçırdığını açıklar.

Bağımsızlık arayışı: Kendi seçimlerini yapmak, kendi yaşamını düzenlemek ve bunu da kendi başına yapmak ister. Bağımsızlığa gereksinim duyan genç için ev, çoğu zaman anlaşmazlığın ve çatışmaların ortaya çıktığı bir yer olarak görülmeye başlar.

Kimlik arayışı: Bu evrede pek çok genç, anne babadan ayrışır ve sağlıklı bir kimlik oluşumu için farklı ilgi alanlarına kayabilir. Bir gruba dahil olma, aidiyet hissi ergenlik döneminde gençlerin en önemli ihtiyacıdır.

Eve Geç Gelme Davranışının Ardındaki Nedenler

Gelişimsel Faktörler

Özerklik ihtiyacı: Kardeşinizin sürekli arkadaşlarıyla olarak, sizi dinlemeyerek hayatının kimlik arayışında olduğu bu döneminde size bağımsızlığını kanıtlamaya çalışır. Bu dönemde otoriteye karşı gelmesi “bende varım, bende bir bireyim” demesinin bir şeklidir.

Arkadaş grubu etkisi: Arkadaşlarıyla beraber olmak istemesi, ergenlik dönemindeki bağımsızlaşma isteğinin göstergesi ve sağlıklı sosyal gelişimin bir parçasıdır. Ergenler için akran grubu, bu dönemde aileden daha önemli hale gelir.

Sınır test etme: Telefonları açmama, eve geç gelme ise yine bağımsızlığını kanıtlama yolunda sınırları test etme ve bağımsızlık isteğinin dışavurumu olabilir.

Psikolojik Faktörler

Haz odaklı düşünce: Ergenlik dönemindeki bir bireyin beyni haz odaklıdır ve hazza yönelik davranışlarda artış olur. Gelecekteki kazanımları düşünerek kontrollü hareket etmek yerine, şimdiki hazlara odaklanarak anın keyfini çıkarmaya çalışır.

Stres ve kaçış: YKS gibi hayatının geri kalanını belirleyecek bir sınavın yükü eklendiğinde yorgunluk ve sinirlilik halinin daha yoğun şekilde ortaya çıkması oldukça olasıdır. Bu noktada kaçınma ve sizle konuşmaması gibi davranışları, stresli durumlarla baş edememesinin bir işareti olabilir.

Yanlış Tepkiler ve Zararları

Kaçınılması Gereken Yaklaşımlar

Aşırı kontrol ve kısıtlama: Tamamen yasaklamak, ergenin tepkisini artırır ve gizli davranışlara yönlendirir. “Akşam dışarı çıkmak yasak” yerine “yemek saatinde evde ol” demek daha doğru olur.

Öfkeli tepkiler: Bir çok ebeveynin de aynı bir ergen gibi kolay öfkelenip çatışmacı dil kullanması anlamlı değildir. Anne-baba ile çocuk arasındaki ilişkinin yetişkin-ergen ilişkisi olması gerekirken, iki ergenin ilişkisine dönmesi işleri oldukça zorlaştırabilmektedir.

“Sen dili” kullanımı: “Eve geç geliyorsun, beni kızdırıyorsun” gibi “sen dili” kullanılarak yapılan konuşmalarda genç kendi hatalı olsa bile suçlandığını düşünür, öfkelenir, saldırı olarak görür, direk savunmaya geçer ve bizi dinlemez.

Başkalarının yanında azarlama: Diğer insanlarla bir aradayken eleştirmemeye ve utandırmamaya özen gösterin. Başkalarının yanında uyarı yapmayın. Yalnız kaldığınız zaman sakin bir şekilde uyarıda bulunun.

Yanlış Yaklaşımların Sonuçları

  • İletişimin tamamen kopması
  • Güven kaybı
  • Gizli davranışların artması
  • Ergenin aileden daha fazla uzaklaşması
  • Riskli arkadaş gruplarına yönelme
  • Psikolojik sorunların derinleşmesi

Doğru Yaklaşım: Adım Adım Rehber

1. Sakin Kalın ve Duygularınızı Kontrol Edin

Ne kadar kızgın ve endişeli olursak olalım duygularımızı kontrol edip, ani tepki vermeden, nasihat etmeden, etiketlemeden, yorum yapmadan, sözünü kesmeden, hemen öneri getirip çözüm bulmaya çalışmadan dinleyebilmeliyiz.

Pratikte nasıl uygulanır:

  • Derin nefes alın ve 10’a kadar sayın
  • Kendinize “Bu dönem geçici” deyin
  • Tepki vermeden önce bir süre bekleyin
  • Sinirli olduğunuzda konuşmayı erteleyin

2. Davranışı Doğal Bir Gelişim Süreci Olarak Kabul Edin

Ergenlik döneminde sergilenen bir çok davranışı “sorun” olarak değil, “doğal” olarak kabul etmekle işe başlamak gerekir. Çocuğun davranışları sorun olarak kodlandığında, daha kaygılı ve telaşlı tepkiler verme eğilimimiz artar; oysa doğal olarak kabul ettiğimizde daha sakin ve kontrollü tepkiler verebiliriz.

3. Dinleyin ve Anlamaya Çalışın

Onunla konuşurken geçirdiğiniz zamanın en az 2 katını onu dinleyerek geçirin.

Etkili dinleme teknikleri:

  • Göz teması kurun
  • Telefonu ve dikkat dağıtıcıları bir kenara bırakın
  • Sözünü kesmeyin
  • Anladığınızı göstermek için başınızı sallayın
  • “Anladığım kadarıyla…” diyerek özetleyin

4. “Ben Dili” Kullanarak İletişim Kurun

“Ben dili” kullanılarak yapılan konuşmalarda ise anne babanın gencin davranışı karşısında ne hissettiğini iletir: “…yaptığında, ben … hissediyorum, çünkü …”

Örnekler:

  • ❌ “Sen her zaman geç geliyorsun ve beni çıldırtıyorsun”
  • ✅ “Eve geç geldiğinde ben endişeleniyorum, çünkü senin güvende olduğunu bilmek benim için önemli”
  • ❌ “Sen hiç sorumluluk sahibi değilsin”
  • ✅ “Belirlediğimiz saate uyulmadığında ben üzülüyorum, çünkü aramızdaki anlaşmaya değer verilmediğini hissediyorum”

5. Sakin Bir Ortamda Konuşun

Yaşadığı duygusal dalgalanmaların ardından, sakin bir anında onunla bu durumu konuşmak gerekir: “Şu anda sakiniz, biraz önce yaşadığımız o duruma bir bakalım mı? O anda sana ne hissettirdi?”

Doğru zaman seçimi:

  • Sabah erken saatler yerine öğleden sonra
  • Yorgun olmadığı zamanlar
  • Başkalarının olmadığı ortamlar
  • Zaman kısıtlaması olmayan anlar

Etkili Sınır Koyma Stratejileri

Sınır Koymanın Önemi

Sağlıklı sınırlar; çocukla olan bağı koparmadan, ona bireyselleşebilmesi için gerekli imkanı sağlar. Anne baba ve çocuk arasındaki iletişimi güçlendirir.

Sınır Koyma İlkeleri

1. Birlikte belirleyin: Kuralları dikte etmek yerine birlikte belirleyin, katı bir görüntü çizmek yerine esnetilebilecek sınırları beraber keşfedin.

Sürece dahil olan ergen kurallara uyma konusunda daha istekli ve hassas davranacak ve bunun sonucunda herhangi bir aksilik ile karşılaşıldığında davranışının sorumluluğunu alacaktır.

2. Net ve spesifik olun: “Eve geç gelme” demek yerine “Akşam 8’de evde ol” çok daha sağlıklı bir sınırdır.

3. Az sayıda ama kesin kurallar: Kurallarınız az sayıda ama kesin ve net olsun. Çocuğunuza hareket alanı bırakın.

4. Esneklik bırakın: Ergene eve geliş saatiyle ilgili sınır koyulduktan sonra arkadaşlarıyla biraz daha vakit geçirmek ve geç gelmek isterse ona bir süre daha bu şekilde devam edileceği ve sorun çıkmazsa eve geliş saatinin değişebileceği söylenir.

Bedel Ödeme Yöntemi

Ergenlik döneminde en işlevsel sınır koyma yöntemlerinden biri ergenin yaptığı davranışın bedelini ödemesidir. Bedel ödeme, ergenlerin yaptıkları seçimlerin ya da davranışlarının sorumluluğunu almaları; bu davranış ve sorumlulukların iyi ya da kötü sonuçları ile yüzleşmelerine olanak tanınmış olmasıdır.

Pratik uygulama örneği: Ergen birey eve en geç gelme saati 18:00’i erken buluyor ve bunun 19:00’a çıkarılmasını talep ediyor. Bir ayın sonunda da uygun koşullar tekrar değerlendirilebilir. Eğer ergen yeni belirlenen saate uygun hareket ederse, eve geliş saatini esnetme fırsatı olacaktır. Fakat bir aylık süreçte aksaklıklar yaşanırsa ve yeni belirlenen saatten daha geç bir saatte eve gelirse eve geliş saati aynı kalacaktır.

Sonuç ve Ceza Belirlemek

Eve çok geç geri dönerlerse sahip oldukları ayrıcalığı kaybedecekleri için, sizin koyduğunuz yasaklara saygı duymaları gerektiğini anlamalarını sağlayın.

Uygun sonuçlar:

  • En iyi verilecek ceza bazı ayrıcalıkların kaldırılmasıdır.
  • Teknoloji kullanım süresinin kısıtlanması
  • Hafta sonu aktivitelerinden mahrum kalma
  • Eve geliş saatinin erken saate çekilmesi
  • Ek ev görevleri

Sakınılması gereken cezalar:

  • Fiziksel şiddet
  • Aşağılama ve hakaret
  • Uzun süreli yalıtım
  • Aşırı ve orantısız yaptırımlar

Güven İnşa Etme ve İletişimi Güçlendirme

Güven Duygusunu Pekiştirin

Aranızdaki güven duygusunu pekiştirin, çocuğunuza güvendiğinizi ve anlaşıldığını hissettirin.

Güven inşa etme yolları:

  • Verdiğiniz sözleri tutun
  • Tutarlı davranın
  • Özel bilgilerini gizli tutun
  • İhtiyaç duyduğunda yanında olun
  • Hata yaptığında affetmeyi bilin

Arkadaşlarını Tanıyın

Arkadaşlarını bilin, uzaktan kontrolü elden bırakmayın.

Arkadaşlarıyla tanışın, kimlerle arkadaş olduklarını bilin. Arkadaşlıklarını destekleyin. Onlarla evinizde program yapmasına izin verin.

Neden önemlidir:

  • Ergenin sosyal çevresini tanırsınız
  • Olası riskli durumları önceden fark edersiniz
  • Ergene güvendiğinizi gösterirsiniz
  • İletişim kanalları açık kalır

Kaliteli Zaman Geçirin

Birlikte aile olarak da sohbet edebileceğiniz, eğlenebileceğiniz zamanlar yaratın.

Beraber yapmaktan keyif aldığınız aktiviteleri es geçmeme konusunda özenli olun.

Aile aktiviteleri önerileri:

  • Haftalık film geceleri
  • Birlikte yemek pişirme
  • Doğa yürüyüşleri
  • Masa oyunları
  • Spor aktiviteleri
  • Hobi paylaşımı

Ergenle İletişimde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yapılması Gerekenler

Çocuğunuzun kişisel alanına saygı duyun. Zaman zaman yalnız kalmak istemesine izin verin. Kişisel eşyalarını izinsiz kurcalamayın.

İletişim altın kuralları:

  • Empati kurun
  • Yargılamadan dinleyin
  • Duygularını kabul edin
  • Görüşlerine değer verin
  • Olumlu davranışları övün
  • Tutarlı olun

Yapılmaması Gerekenler

Ergenlerle iletişim kurarken yargılayıcı, küçümseyici, sorgulayıcı ifadelerden kaçının. Başkalarının yanında eleştirmemeye, şikayet etmemeye, utandırmamaya özen gösterin.

Kaçınılması gereken davranışlar:

  • Sürekli eleştirme
  • Karşılaştırma yapma
  • Nasihat yağmuru
  • Geçmişi sürekli hatırlatma
  • Özel hayatına aşırı müdahale
  • Arkadaşlarını aşağılama

Kuralların Uygulanmasında Tutarlılık

Ebeveynler Arası İşbirliği

Anne-babanın olanaklar ölçüsünde benzer davranmaları gerekir. Farklı düşündüklerinde bunu kendi aralarında görüşmelidirler. Diğer eşe karşı ergenle işbirliği yapmak sorun yaratabilir.

İşbirliği ipuçları:

  • Kurallar konusunda eşinizle ön görüşme yapın
  • Çocuğun önünde fikir ayrılığı göstermeyin
  • Ortak bir cephe oluşturun
  • Birbirinizin kararlarını destekleyin

Tutarlılık İlkeleri

Kuralların mümkün olduğunca az olması, tüm aile üyeleri için geçerli olması ve uygulanmadığında ne gibi sonuçların olacağının açıkça belirtilmesi önemlidir.

Tutarlı olmanın önemi:

  • Ergen kuralların ciddiyetini anlar
  • Güven duygusu gelişir
  • Manipülasyon azalır
  • Sınırlar netleşir

Ergenin Gelişimsel İhtiyaçları

Sorumluluk Almayı Öğretmek

Bu dönemde bir diğer anahtar kavram sorumluluktur. Ergenin, kendi davranışlarından daha çok sorumlu, anne-babanın ergen çocuğunun davranışından daha az sorumlu olması gerekir.

Sorumluluk verme örnekleri:

  • Kendi bütçesini yönetme
  • Ev işlerinde pay alma
  • Ders programını kendisi düzenleme
  • Kıyafet seçimlerini yapma
  • Sosyal planlarını organize etme

Karar Verme Becerilerini Geliştirme

Ebeveynlerin yapılması gereken şeyi ergene direkt söylemeleri bu becerilerin gelişmesine engel olabilir. Çözümün direkt verildiği ya da nasihatte bulunulan bir ergen sorunları benimsemeyebilir.

Karar verme desteği:

  • Seçenekleri birlikte tartışın
  • Sonuçları değerlendirin
  • Hatalarından ders almasına izin verin
  • Yönlendirici sorular sorun

Uyarı İşaretleri: Ne Zaman Profesyonel Yardım Alınmalı

Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler

Ani kilo vermeler ya da almalar, alkol/madde bağımlılığı, şiddete meyillilik, arkadaş grubunu değiştirme gibi durumlar ebeveynler için bir uyarı olabilir.

Ciddi sorun belirtileri:

  • Sürekli okul kaçırma
  • Madde kullanımı şüphesi
  • Kendine zarar verme
  • Aşırı saldırganlık
  • Sosyal izolasyon
  • Depresyon belirtileri
  • Yeme bozuklukları
  • Uyku düzensizlikleri

Profesyonel Destek Alma

Karşı olma davranışını profesyonel bir destek varlığında ele almak uygun seçeneklerden biridir. Erken tespit sonrası yardım arayışıyla birlikte psikoterapi müdahalelerinin, karşı gelme bozukluğu yaşayan bireyde ve dolayısıyla aile ilişkilerinde gözle görülür bir biçimde iyilik halini sağladığı bilinmektedir.

Ne zaman başvurulmalı:

  • Aile içi iletişim tamamen koptuğunda
  • Şiddet olayları yaşandığında
  • Akademik başarıda ciddi düşüş olduğunda
  • Riskli davranışlar sergilendiğinde
  • Ebeveynler çaresiz hissettiğinde

Kurallar ve Esneklik Dengesi

Esnek Olunabilecek Alanlar

Vazgeçilmeyecek durumlar için kurallar koyarken ve kararlı olurken, esnek tutulabilecek şeyler için ısrarlı olmamak gerekir. Eve geliş saati, alkol alınması gibi gerekli kuralların öne çıkarması isteniyorsa, saç, küpe gibi konularda esnek olunabilir.

Esneklik gösterilebilecek konular:

  • Saç ve giyim tarzı
  • Müzik tercihleri
  • Oda düzeni
  • Eğlence seçimleri
  • Hobi aktiviteleri

Kesin Olunması Gereken Alanlar

Uzlaşılmaz kurallar:

  • Güvenlik konuları
  • Yasalara uyma
  • Saygılı davranış
  • Temel sorumluluklar
  • Sağlık ve hijyen

Geçmişi Hatırlayın ve Empati Kurun

Ebeveyn bu geçmişteki tecrübelerini hatırlayıp gözden geçirerek, çocuğu anlamaya çalışmak, en önemli yardımcısı olabilir. “Ben onun yaşlarında iken, buna benzer neler yaşamıştım acaba?” diye zihnini tarayan her ebeveyn, çocuğunu anlamasına yardım edecek ipuçları bulacaktır geçmişinde.

Empati kurma yolları:

  • Kendi ergenlik deneyimlerinizi hatırlayın
  • O dönemdeki duygularınızı anımsayın
  • Hatalarınızı ve öğrendiklerinizi paylaşın
  • “Ben de senin yaşındayken…” hikayelerini anlatın

Değer Yargılarını Aktarma

Değerler, inançlar, bir ağaç ise, davranışlar onun meyvesidir. Sağlam bir hayat görüşü yerleşmeden, doğru davranışlar edinilemez. Eğer gençlerin davranışlarının istediğimiz yönde olmasını istiyorsak, önce onların hayat görüşlerinin doğru yönde gelişmesini sağlamalıyız.

Değer aktarımı nasıl yapılır:

  • Kuralların arkasındaki “neden”i açıklayın
  • Mantıklı gerekçeler sunun
  • Kendi değerlerinizi yaşayarak gösterin
  • Sohbet yoluyla aktarın
  • Zorlamadan, ikna ederek ilerleyin

Örnek Senaryolar ve Çözüm Önerileri

Senaryo 1: İlk Kez Geç Gelen Ergen

Durum: 15 yaşındaki kızınız belirlenen saat olan 20:00 yerine 22:00’de eve geldi.

Yanlış yaklaşım: “Nasıl yaparsın bunu bize! Bir daha dışarı çıkmana izin yok!”

Doğru yaklaşım:

  1. Sakin kalın, o gece tartışmayın
  2. Ertesi gün öğleden sonra konuşmak için sakin bir ortam yaratın
  3. “Ben dili” kullanın: “Dün akşam eve geç geldiğinde ben çok endişelendim, çünkü senin güvende olup olmadığını bilmiyordum.”
  4. Onu dinleyin: “Ne oldu, ne yapmak istedin?”
  5. Birlikte çözüm arayın: “Bundan sonra nasıl yapabiliriz?”
  6. Net sınırlar koyun: “Eğer tekrar anlaştığımız saatten geç gelirsen, gelecek hafta sonu eve geliş saatin 19:00’a çekilecek.”

Senaryo 2: Sürekli Geç Gelen Ergen

Durum: 17 yaşındaki oğlunuz son 3 haftadır düzenli olarak belirlenen saatte eve gelmiyor.

Adımlar:

  1. Sebepleri anlayın: Arkasında bir sorun mu var?
  2. Aile toplantısı yapın: Herkesin fikri alınsın
  3. Kuralları yeniden gözden geçirin: Belki de saatler artık gerçekçi değildir
  4. Bedel ödeme sistemi uygulayın: Ergen sorumluluğunu yerine getirirse ve bu şekilde devam ederse eve geliş saati değiştirilir, sorun çıkması durumunda ise eve geliş saati geriye çekilir.
  5. Tutarlı olun: Koyduğunuz sonuçları mutlaka uygulayın

Senaryo 3: Telefonları Açmayan Ergen

Durum: Ergeniniz dışarıdayken telefonlarınızı açmıyor ve saatlerce haber alamıyorsunuz.

Çözüm yaklaşımı:

  1. Sakin bir zamanda konuşun
  2. Endişenizi paylaşın: “Telefonu açmadığında ben çok kaygılanıyorum”
  3. Anlaşma yapın: “Saatte bir mesaj atmana ne dersin?”
  4. Sonuçları belirleyin: “Eğer iletişim kurmazsan, özgürlüklerinde kısıtlamalar olacak”
  5. Alternatifler sunun: “Arayamıyorsan mesaj atabilir misin?”

Uzun Vadeli Stratejiler

Önleyici Yaklaşımlar

Erken yaşlardan itibaren:

  • Güven temelli ilişki kurun
  • İletişim kanallarını açık tutun
  • Düzenli aile zamanları oluşturun
  • Sorumluluk vermeye erken başlayın
  • Model olun

Ergenlikten Önce Hazırlık

Henüz ergen olmadan çocuğunuzla aranızdaki iletişimin çok güçlü olması gerektiği noktasıdır. Henüz küçük bir çocukken aranızda güçlü sevgi, değer vb bağlar oluşmamışsa, çoğunuza kendisini ifade etmesi, gerçek düşünce ve duygularını dile getirmesi için bir zemin ve alan sağlanmamışsa işte asıl büyük sorun ergenlikte kendini gösterecektir.

Erken hazırlık adımları:

  • 8-10 yaşlarından itibaren karar verme fırsatları sunun
  • Duygularını ifade etmesine izin verin
  • Hatalarından ders almasına fırsat tanıyın
  • Güvenli bağlanma geliştirin

Ebeveyn Öz Bakımı

Ebeveynin kendi duygusal sağlığını koruması bir lüks değil, zorunluluktur. Düzenli kişisel zaman ve öz bakım: ebeveynlerin kendine ayırdığı düzenli zaman kaygı düzeyini azaltarak ergenle etkileşime daha sağlıklı bir şekilde girmelerine yardım eder.

Öz bakım önerileri:

  • Kendinize zaman ayırın
  • Sosyal çevrenizi ihmal etmeyin
  • Hobiler edinin
  • Gerekirse terapi desteği alın
  • Sağlıklı beslenin ve egzersiz yapın

Kuralları Delmenin Doğallığı

Ebeveyn bu kuralları koyarken şunu da hiç unutmamalıdır: Biz kuralları koyarız, onlar fırsatını buldukça bu kuralları delerler. Bu doğal bir dinamiktir. Hatta diyebiliriz ki, bir ergen ebeveynin koyduğu her kurala uyuyorsa, kişilik gelişimi açısından pek de sağlıklı olmayan bir durumla karşı karşıya olabiliriz.

Bu bilginin önemi:

  • Gerçekçi beklentiler oluşturur
  • Aşırı tepki vermeyi engeller
  • Ergenlik sürecini normalleştirir
  • Ebeveyn stresi azalır

Sonuç ve Öneriler

Eve geç gelen bir ergenle başa çıkmak, sabır, anlayış ve stratejik düşünme gerektiren karmaşık bir süreçtir. Ancak doğru yaklaşımlarla bu zorluk, ergenin sağlıklı gelişimi ve aile bağlarının güçlenmesi için bir fırsata dönüştürülebilir.

Temel İlkeler Özeti

  1. Sakin kalın: Ebeveynden beklenen, çocuğun duygusal iniş çıkışları karşısında daha sakin, dengeli ve kontrollü olmayı başarmasıdır.
  2. İletişimi ön planda tutun: Diyalog her zaman cezadan önce gelmelidir.
  3. Sınırlar koyun ama esnek olun: Ergenlik dönemindeki çocuğun kesin sınırlara ihtiyaç duymasının yanı sıra, sınırların içerisinde de, bir şeyleri keşfetmelerine ve denemelerine fırsat verecek esneklik de onların ihtiyaçlarıdır.
  4. Birlikte karar verin: Ergenin sürece dahil edilmesi, kurallara uyumu artırır.
  5. Tutarlı olun: Koyduğunuz kuralları ve sonuçları mutlaka uygulayın.
  6. Model olun: Aileler kendi uyamadıkları kurallara uymak için ergeni zorladıklarında sorun çıkar.
  7. Geçici olduğunu unutmayın: Ergenliğin doğal ve geçici bir süreç olduğunu kendinize hatırlatın.

Son Tavsiyeler

Ebeveynler için:

  • Her ergen farklıdır, kendi çocuğunuzu tanıyın
  • Mükemmellik beklemeyin, iyileştirme peşinde olun
  • Hatalarınızı kabul edin ve düzeltin
  • Uzman desteğinden çekinmeyin
  • Sabırlı olun, bu süreç geçecek

Ergenler için mesaj:

  • Kurallar sizi kısıtlamak için değil, korumak için vardır
  • Aileniz sizi sever ve güvende olmanızı ister
  • İletişim her zaman çözümün anahtarıdır
  • Hatalar normaldir, onlardan öğrenebilirsiniz
  • Güven kazanılır ve zaman ister

Umut ve Motivasyon

Ergenlik dönemi ne kadar zorlu olursa olsun, doğru yaklaşımlarla hem ergen hem de aile için büyüme ve gelişme fırsatı sunar. Eve geç gelen ergenle kurulan sağlıklı iletişim, gelecekte güçlü ve güven dolu bir yetişkin ilişkisinin temelini atar.

Yaklaşık on yıllık bir süreçte, dikkat edilmesi gereken birkaç noktayı gözden kaçırmamak ve ergenle keyifli bir “iletişim dansı” yaparak sürecin tadını çıkarmak en iyi yoldur.

Unutmayın: Bu dönem geçicidir, ama kurduğunuz bağ kalıcıdır.


Önemli Not: Bu makale genel bilgilendirme amaçlıdır. Her ergen ve aile farklıdır. Ciddi sorunlar yaşıyorsanız veya kendinizi çaresiz hissediyorsanız, mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatristi veya aile danışmanından profesyonel destek alın.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı