İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin “Doğamıza Davet” temasıyla yapılan dördüncü gününün birinci konuşmacısı ODTÜ öğretim üyesi, kentsel çalışmalar uzmanı Prof. Dr. Tarık Şengül oldu. Şengül, “İnanıyorum ki Türkiye önümüzdeki süreçte birtakım temel tercihlerini tekrar gözden geçirecek. Siyaset hazırsa, Türkiye’yi dönüştürmeye, kentleri dönüştürmeye, dünyayı dönüştürmeye biz hazırız” dedi.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin, “Doğamıza Davet” temaslı dördüncü gün oturumları 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi nedeniyle hürmet duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Gazeteci Hasret Gürses’in sunumunu yaptığı oturumunun birinci konuşmacısı ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi Kısım Lideri Prof. Dr. Tarık Şengül oldu. İstanbul’da başlattıkları zelzeleye güçlü kentler oluşturmaya yönelik yaklaşımlardan kelam eden Prof. Dr. Tarık Şengül, “Belirli aralıklarla afetleri yaşıyoruz. İstedik ki 1999 zelzelesi bir olay olsun. Ortadan geçen müddete baktığımızda 1999 zelzelesi bir olay olmadı. Kentleri nasıl kurmalıyız diye yeniden tartıştık, düşündük. Ömür tekrar eskiye döndü. Rant projelerinin altına imzalar atıldı ve 6 Şubat sarsıntısına yer hazırladık. Bugün bizlere d üşen en değerli misyon bu son yaşadığımız sarsıntısı olaya çevirmek. Karşımızda büyük bir rant sorunu var. Bu yalnızca siyasal problem değil. Alışkanlık haline gelmiş, idare biçimi olmuştur. Buna dur diyemiyorsak bize yazıklar olsun. Bunu geçiştiremeyiz. Artık yüzleşmemiz lazım. Geleceğe yönelik farklı kentler planlamamız gerek” dedi.
Bizler tabloyu görebiliyoruz
Depremle yüzleşmek için 7 düzlemi anlamak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Şengül, “Yönetsel ve tüzel boyut, mühendislik boyutu, şehircilik boyutu, toplumsal boyutu, sıhhat boyutu, ekonomik boyutu, lojistik boyutu. Tüm bu ögelere bakmak gerek. Şayet sarsıntı ve afetlere karşı belediyeler zelzele dairesi kurmadı iseler eksikler. Tüm bu boyutlar için risk azaltma ve tedbire çalışması yapmanız gerek. Hazırlıklı olup, müdahale etmeli ve toparlanmalısınız. Bilim şurası üyeleriyle çalışmalısınız. Bizler tabloyu görebiliyoruz. Uzmanlarımız ve hocalarımızla birlikte yol haritalarımızı belirliyoruz. Belediye ünitelerinin yaptığı çalışmalarını denetleyen, yol gösteren çalışmalarla bu afetlerin önüne geçeceğiz” formunda konuştu.
Kentin de bir hakkı var
Bilim dünyasında idare ıslahatını kentsel yapıya entegre ettiklerinin altını değerle çizen Prof. Dr. Tarık Şengül, “Kentlerde birinci bakılacak haber alınacak olan yer belediyelerin sayfası olmalı. Ortada birçok uzman geziyor. Lakin yanlışsız bilgiye ulaşmak gerek. Kentlerle olan alakaların direkt belediyelerle olması gerek. Sivil toplum kurumları, meslek odaları en az belediyeler kadar kentlerin münasebetlerinde kelam sahibi olmalı. Tenkit olacak ki yöneticiler tetikte olacak. Semt seviyesinde bir örgütlenme modelini de kent kurullarını etkin hale getirerek kullanmalı. Kentin de bir hakkı var. Meyyit denilen yerlerin, katmanların bir hakkı var. Dinlenmediği vakit sonuçlarını görüyoruz. Kent yerini hürmetle dinlemeliyiz. Kent yerini pasif öğe olarak değil aktör olarak görmek gerek. Toplanma alanları, meydanlarla, yerlere nefes aldırmak gerek” diye konuştu.
Daha fazla müsaade edecek miyiz?
Prof. Dr. Şengül, “Yapılarda değişim yaratılacaksa sorunun büyüklüğünü görmek gerek. İnanıyorum ki Türkiye önümüzdeki süreçte kimi temel tercihlerini yine gözden geçirecek. Kentlerine yalnızca rant gözüyle bakan değil, kentleri hayat alanlarıyla doğasıyla tekrar yapılandırılabilir bir alan haline getirecek. Şayet gelecek olanlar bu anlayışla geliyorsa, şuurunda olmaları gereken şey kuvvetli bir işle karşı karşıyayız. Siyaset hazırsa Türkiye’yi dönüştürmeye, kentleri dönüştürmeye, dünyayı dönüştürmeye biz hazırız. 50 bin insanımız öldü. Daha fazla müsaade edecek miyiz?” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
