Psikolog Burak Uysal: Gecikmiş Konuşma İçin Neler Yapılabilir?
Dil ve konuşma becerisi; bireyin anne karnından itibaren seslere aşina olmaya başladığı, doğumundan itibaren de iletişim kurmak için öğrenmeye başladığı en önemli araçtır. Gelişim basamaklarının her adımında, çocuğun çıkarması gereken sesler ve gerçekleştirmesi beklenen davranışlar farklıdır. Genel olarak çocuklar bu evreleri aynı yaşlarda tamamlarlar. Ancak her bireyin biricik olduğunu ve kendine özgü bir gelişimi olduğu da unutulmamalıdır. Bu nedenle, kimi çocuklar bazı becerileri daha erken dönemlerde gerçekleştirirken, kimileri daha geç yaşlarda aynı gelişim seviyesine ulaşırlar. Bu yaş aralığı; kalıtımsal/genetik nedenlere, patolojik nedenlere, nöro-fizyolojik nedenlere, kültüre ve çevreye göre değişkenlik gösterir.
Çocuğun Konuşulanları Anlama ve İletişim Kurma Becerileri
Çocuğun konuşulanları anlama ve iletişim kurma becerilerinin yaşından beklenen düzeye ve yaşıtlarına göre eksiklikler içeriyorsa veya konuşma gelişimi açısından yavaş ilerliyorsa, o çocuğun konuşması gecikmiş konuşma olarak adlandırılır. Gecikmiş konuşma bozukluğu olan çocuk; söylenenleri anlayabildiği ve ifadeleri kavrayabildiği dil olan “Alıcı Dil” becerisinde gelişimi düzeyinde olup, kendini ifade ettiği “İfade Edici Dil” becerisinde gecikmeler yaşar. Gecikmiş konuşma bozukluğunda 18-20 ay, kritik bir dönem olarak kabul edilir.
Çocuk, dil gelişimi dışında diğer alanlarda (düşünce, motor ve oyun) yaşıtlarıyla aynı seviyede gelişme göstermesine rağmen, 18 aylık olduğunda hiç konuşamıyorsa ve 24 aylık olduğunda en az 50 kelime ifade edemiyorsa, gecikmiş konuşma bozukluğu olup olmadığına dair doğru bir teşhis ve tanı konulabilmesi için profesyonel bir yardım alınması gerekmektedir.
Doğru teşhisin yapılabilmesi için öncelikle; çocuğun konuşmasını engelleyen fizyolojik ya da psikolojik bir durumun ya da problemin olup olmadığını anlamak gerekir. Bunun için çocuk psikologu / pedagog ve ilgili doktorlar tarafından muayene ve değerlendirme yapılmalıdır. Aile öyküsü alınmalı, gözlem yapılmalı, ayrıca testler uygulayarak, diğer alanlardaki gelişme seviyeleriyle kıyaslanmalıdır. Uzmanların belirtileri görmesi üzerine, çocuk psikoloğunun yönlendirmesi ile alanında uzman bir dil ve konuşma terapisti tarafından tanı konulmalı ve destek alınmalıdır.
Bireyin doğduğu andan itibaren en fazla konuşmaya ve kendisi ile iletişim kurulmasına ihtiyacı vardır. Bu dönemde bebekle ilgilenilmemesi, uyarıcı verilmemesi gecikmiş konuşmaya sebep olabilir. Her çocuk kendi ailesinin dil yapısını benimser. Aile bireylerinin birbirleri ile iletişiminin az olduğu evde çocuk dil gelişimini sağlıklı tamamlayamaz.
Evde Dil Gelişimini Desteklemek İçin Neler Yapılabilir:
- Ebeveynler ve çevrenizdeki insanlar çocuğunuzla bebek gibi konuşmamalıdırlar.
- 3T (televizyon, telefon, tablet) gibi aletler çocukların dil gelişimini olumsuz etkilemektedir.
- Çocuğunuzla kaliteli vakit geçirmek, sık sık konuşmak, hikaye masal anlatmak, resimler üzerinde bol bol konuşmak, ninni, tekerleme söylemek, parmak oyunları, ses taklitleri (hayvan sesleri, taşıt sesleri vb.),
- Ayna karşısında ses taklitleri yapmak,
- Yaşına uygun birlikte oyunlar oynamak, mümkün olduğunca yaşıtları ile birlikte oyun oynamasını sağlamak,
- Dengeli ve çeşitli beslenmesini sağlamak,
- Nesnelerle ilgili bilgi vermek, anlatmak, anlatmasını sağlamak,
- Çocuğunuzun işaret ile gösterdiği istekleri onunla konuşarak yönlendirmek, anlatmasını sağlamak (yaşına uygun olarak),
- Aile bireylerinin fikirlerine değer vermek, anlattıklarını dinlemek, değer verdiğini göstermek.